Filozoflara yönelttiği eleştirileriyle tanınan Eşʻarî kelamcısı, Şâfiî fakihi ve sûfi.
Yaklaşık 1053 tarihinde Tûs’ta doğdu. İlk tahsilini ileride meşhur bir vaiz ve sûfî olarak tanınacak olan kardeşi Ahmed ile birlikte Tûs’ta tamamladı. 1069’da Nişâbûr’daki Nizâmiye Medresesi’ne giderek meşhur Şâfiî fakihi ve Eşʻarî kelamcısı İmâmü’l-Harameyn Ebu’l-Meʻâlî el Cüveynî’nin (ö. 1085) talebesi oldu. Cüveynî’den fıkıh tahsil ettiği gibi hocasının kelam alanındaki büyük birikiminden de istifade etti. Nizâmiye Medresesi’ndeki başarılı öğrenim hayatı, Nizâmülmülk’ün ve bu yolla Büyük Selçuklun Sultanı Melikşâh’ın yakın çevresinde yer almasını sağladı. Selçukluların başkenti İsfahan’da geçirdiği bu dönemin ardından 1091’de Nizâmülmülk tarafından başkent Bağdat’taki Nizâmiye Medresesi’ne hoca olarak atandı. “Hüccetü’l-İslam” (İslam’ın kesin delili) unvanıyla tanınmaya başlandığı Bağdat’taki görevi sayesinde buradaki Abbâsî halifesiyle ve idarî zümreyle de yakın ilişkiler kurdu...
Kommentare
Kommentar veröffentlichen